Aklınıza bir soru takıldı ve çözümü bulamıyorsunuz. Bir mola vererek duşa girmeye karar verdiniz ve evreka! Aniden işe yarayabilecek bir fikir aklınıza geldi. Tüm bunlar size tanıdık geliyor mu? Pek çok parlak fikir, saatlerce düşünerek ortaya çıkmaz. Bazen Arşimet gibi, en yaratıcı fikirler aklımıza duşta gelir. Peki sıradan bir duş eylemi, neden beynimizdeki yaratıcı hücreleri bu denli harekete geçirme gücüne sahip?
Yaratıcı düşünce süreci
Yaratıcılık için tanımlanmış genel kurallar yoktur. Örneğin, üzerinde çalışmanız gereken bir üniversitesi makaleniz olduğunu varsayalım. Konunuzu genel hatlarıyla tanıyarak ve mevcut verileri araştırarak başlayabilirsiniz. Bunu yaparak ilgili bilgileri bir araya topladığınız hazırlık aşamasına girersiniz.
Bir sonraki aşama, beynin kuluçkaya yattığı, fikirler üzerinde kafa yorduğu aşamadık. Beyin, toplanan tüm bilgiler arasında bağlantı kurar. Bu aşama, bilinçdışında gerçekleştiğinden, sıradan bir ev işi yaparken bile arkada çalışmayı sürdürür. Tüm doğru noktalar birbirine bağlandığı anda ilham gelir. Yaratıcı düşünme sürecinin özü budur. Bir roman yazmaktan bilimsel bir keşif araştırmaya kadar, tüm süreçlerin temel ilkeleri bu şekilde ilerler.
Rahat beyin, en üretken beyindir
Zihnin günlük hayatın stresi ve koşuşturmacasından uzaklaştıkça, beyin rahatlar ve daha iyi çalışır. Beynin çağrışım korteksi, farklı düşünceler arasında bağlantı kurmak için aktif olarak harekete geçer. Böylece zihninizin farklı köşelerindeki bilgiler ve fikirler birbiriyle bağlantı kurabilir. Zihniniz özgürleştikçe, beyniniz rahatlar ve üretkenliği artar.
Bilim insanları tarafından yapılan çalışmada, katılımcılara bir yaratıcılık testi verildi. Ataç, tuğla ve ayakkabı gibi sıradan eşyaları kullanmanın yeni yollarını düşünmeler istendi. Testin birinci ve ikinci turları arasında, katılımcılar zihinlerinin dağılmasına izin verecek basit bir görevle ya da konsantre olmalarını gerektiren zorlu bir görevle meşgul oldular. Bazı katılımcılar yaratıcılık testinin ikin turuna hiç dinlenmeden başlamak zorunda kaldı.
Araştırmacılar, teste dinlenmeden başlayanların en yüksek konsantrasyon gerektiren zorlu görevler alanların, yaratıcılıklarının ikinci turda önemli ölçüde düştüğünü gözlemledi. Bu araştırma neticesinde ortaya çıkan sonuç ise şu oldu: Rahat beyin, en üretken beyindir.
Yaratıcı fikirlerin kuluçka merkezi: Duş
Duşlar, belirli bir soruna odaklanmayı bırakmanıza sağlayan, dikkat dağıtıcı aktivitelerdir. Bilinçaltı zihniniz, farklı yaklaşımlar ve fikirler bulmak için çok çalışmak için güçlendirilmiştir. Duşa girmek zihninizi rahatlatır, bu da beynin kuluçka aşamasına girmesine izin verir.
Duş aldığınızda beyniniz dopamin ile dolup taşar. Dopamin, sizi iyi hissettiren, beyninizin ödül sistemindeki elementtir, bu yüzden “zevk kimyasalı” olarak da bilinir. Bu zevk kimyasalının salınması beynin yaratıcı yeteneğini arttırır.
Ek olarak, beyniniz rahat veya dinlenirken, herhangi, bir göreve konsantre olmadığında alfa dalgaları üretir. Alfa dalgaları yaklaşık 8 ila 13 Hz ferkansa sahiptir ve yalnızca bir kişi dinlenme durumundayken gözlemlenebilir. Yapılan araştırma, alfa dalgalarının insanın yaratıcılığını geliştirdiğini bulmuştur. Alfa dalgaları aynı zamanda hayal kurma, kendini yansıtma, meditasyon gibi aktivitelerle meşgul olduğunuzda veya sadece gözlerinizi kapattığınızda ortaya çıkar.